1. (a) alıp götürmek, (b) öldürmek, (c) indirmek, (d) (elbise) çıkarmak, (e)
    k.d. taklidini yapmak,
    (f) (uçak) kalkmak, havalanmak, uçmak.
  2. (a) çıkarmak.
    to take off one's clothes: soyunmak. (b) görevden almak.
    He was taken off the
    night shift.
    take oneself off: çekilmek, savuşmak. (c) çıkarmak, düşmek, indirmek, tenzil etmek.
    take ten percent off the price: fiyattan %10 indirmek. (d) ölümüne sebep olmak, (e)
    k.d. taklit/alay etmek, alaya almak, hicvetmek.
    He was taking you off: Seninle alay ediyordu. (f) (uçak) havalanmak, uçmak, (g)
    ABD- k.d. kalkmak, gitmek.
    take yourself off! Git başımdan! Defol!
    I'll take tomorrow off: Yarın çalışmayacağım. (h) kaçırmak. (i) kopya etmek, kopyasını çıkarmak.
    take someone's attention off something: birinin dikkatini bir şeyden çelmek.
soyunmak Fiil
kalkış ağırlığı İsim, Havacılık
havalanmak Fiil
çıkarmak Fiil
kalkışa geçmek Fiil
(uçak) kalkmaya hazır
(uçak) havalanma, kalkış. İsim
kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası. İsim
kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı. İsim
alay (etme), taklit, tehzil. İsim
palamarı koparmak (argo) Fiil
ambargo yu kaldırmak Fiil
ambargoyu kaldırmak Fiil
havalanma mesafesi
saygı ile eğilmek, övmek, methetmek, (birinin) üstünlüğünü itiraf etmek, takdir ve hayranlığını ifade
etmek.
I take off my hat to his courage. I take my hat off to him for his new discovery.
birinin giysilerini soymak Fiil
merhametsizce davranmak, gözünün yaşına bakmamak.
piyasadan çekmek Fiil, Tıp
karantinayı kaldırmak Fiil
telefon ahizesini kaldırmak Fiil
trafikten çıkmak Fiil
mührünü açmak Fiil
(Br) parti grubu tarafından alınan karar üzerine milletvekillerinin aynı oyu kullanması zorunluğunu kaldırmak Fiil
götürmek Fiil
hapishaneye sevketmek Fiil
hapishaneye götürmek Fiil
kalkış pozisyonu
kalkış pisti
yardımla kalkış
katapult ile kalkış
kalkış için beklemek Fiil
bir günlük izin almaya çalışmak Fiil
iki gün izin ayarlamak Fiil
(rezaleti/skandalı/yolsuz işleri) açıklamak, açığa vurmak, gözönüne sermek,
k.d. kirli çamaşırları
ortaya dökmek.
The newspaper articles took (or blew) the lid off his illegal activities: Gazeteler onun yaptığı yolsuzlukları açıkladılar.
gözlerini ayırmamak Fiil
fiyattan % 3 indirmek Fiil
şirketi sicilden silmek Fiil
bir günlük izin almak Fiil
bir günlük izin almak Fiil
bir gün lük izin almak Fiil
bir işi birinin elinden almak Fiil
bir ismi listeden çıkartmak Fiil
bir ismi listeden çıkarmak Fiil
bir adı üye listesinden silmek Fiil
bir hafta izin almak Fiil
öğleden sonra izin almak Fiil
saygı ile eğilmek, övmek, methetmek, (birinin) üstünlüğünü itiraf etmek, takdir ve hayranlığını ifade
etmek.
I take off my hat to his courage. I take my hat off to him for his new discovery.
birinin üstünlüğünü itiraf etmek Fiil
düşüncelerini (hoş olmayan bir şeyden) uzaklaştırmak, aklından çıkartmak, unutmak.
birinin dikkatini bir şeyden öteye çekmek Fiil
bir fiyattan falan miktar indirmek Fiil
dertlerini unutturmak.
bir şeyi çıkarmak Fiil
birşeyi çıkarmak Fiil
bir şeyi karneden kaldırmak Fiil
mallardan gümrük vergisini kaldırmak Fiil
körletmek, keskinliğini gidermek, hafifletmek, şiddetini/zevkini azaltmak, iştahını kapamak, (açlık vb.) gidermek.
bir şeyi en çekici niteliğinden yoksun bırakmak.
(a) matlaştırmak, cilâsını/parlaklığını gidermek, (b) ilginçliğini gidermek, çekiciliğini/cazibesini kaybettirmek.
acımasızca davranmak Fiil
değerini azaltmak Fiil
(bira) köpüğünü almak Fiil
kendine izin vermek Fiil
(uçak) havalanma, kalkış. İsim
kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası. İsim
kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı. İsim
alay (etme), taklit, tehzil. İsim